BENİ İZLEMEYE DEVAM EDİN DOSTLAR..

Followers

29 Temmuz 2012 Pazar

temple Grandin ve filmi..

dün gece hiç ara vermeden bu filmi izledim digiturk te yayındaydı..
çok sevdim onun fikirlerine anlayışına aklına ve azmine hayran kaldım doğrusu..
otizmli olmasına rağmen o mücadelesi çok güzeldi.
hiç otizm hakkında bilgim fazla yoktu gerçekten zor birşeymiş
allah otist çocuklara ve ailelerine sabır versin dedim hep içimden izlerken..

otizm çocukları aslında çok farklıymış bunu da öğretti bize..
Filmde Temple Grandin’i canlandıran Claire Danes, ne kadar başarılı bir oyuncu olduğunu kanıtlıyor. İzlediğinizde, siz de aldığı Golden Globe’u sonuna kadar hak ettiğine karar vereceksiniz.
temple grandin vikipediden hayatını okuyabilirsiniz. ve mutlaka filmini izleyin.
lakabıda ''inek gibi düşünen kadın''
hayvanlaın dilinden anlayan bir melek bence...

 o bir otistik. 2 yaşında “Beyninde hasar var” dendi; 3 yaşında ona otizm teşhisi kondu. Doktoru Temple’ı otizm konusunda uzman eğitim veren bir okul yerine, konuşma terapisi veren yaşıtlarının gittiği bir yuvaya yönlendirdi. Temple 4 yaşında konuşmaya başladı. Ailesi sonra da onun “farklı” eğitim görmesini istemedi. Temple, onu hem hasta, hem de özel kılan özellikleri nedeniyle kendisiyle dalga geçen insanlarla okudu ortaokul ve liseyi. Yazlarını teyzesinin çiftliğinde geçiren Temple, büyükbaş hayvanlarla hep yakından ilgili oldu. Onun görsel zekâsı, farklı özellikleri ve hayvanlara ilgisini gören lisedeki fen bilgisi öğretmeni sayesinde yeteneklerinin üzerine gitti.
Teyzesinin çiftliğinde aşı yapılacak sığırları sakinleştirmek için “sıkıştırma makinesi kullanıldığını” gören Temple Grandin, 18 yaşında, otistikler için sakinleştirici, onları güvende hissettiren “sarılma makinesini”  etti. İnsanlarla zor da iletişim kursa psikoloji ve hayvan davranışları üzerine master ve doktora da yaptı. 80’lerde otizm hakkında konuşmalar yapmaya başladı. Otistik çocukların aileleri ilk kez “bu kadar içeriden bilgilere sahip oluyor”, çocuklarının neyi niye yaptığını anlamaya başlıyorlardı. Temple, diğer taraftan gelen sesti. 1995’te yayınlanan “Mars’taki Antropolog” adlı bir kitabı ve bu vesileyle onunla ilgilenen Time, People, Forbes gibi dergiler, New York Times gibi gazeteler sayesinde hikâyesi milyonlarca kişi tarafından öğrenildi

Temple Grandin tam bir mühendis, bilim adamı. Yaşamı boyunca sürekli bir şeyler icat ediyor. Bunlardan biri de sarılma makinesi . İnsanların ona sarılması çok fazla uyarıcı olduğu için buna dayanamıyormuş ya da sesler çok fazla uyarıcı olabiliyormuş, böyle durumlarda panik atak veya sinir krizi geçirebiliyormuş. Hayvanların bu tur durumlarda vücutlarının sıkıştırıldığı bir makineye konduğunu görmüş. Ayni sıkıştırma makinesine kendisi de girmiş ve çok sakinleştiğini gözlemlemiş orada. Ve benzer bir makine icat etmiş. Simdi bu makine çoğu otistik çocuk üzerinde kullanılıyormuş.
Kaynak:www.muratdincer.com

Hiç yorum yok:

29 Temmuz 2012 Pazar

temple Grandin ve filmi..

dün gece hiç ara vermeden bu filmi izledim digiturk te yayındaydı..
çok sevdim onun fikirlerine anlayışına aklına ve azmine hayran kaldım doğrusu..
otizmli olmasına rağmen o mücadelesi çok güzeldi.
hiç otizm hakkında bilgim fazla yoktu gerçekten zor birşeymiş
allah otist çocuklara ve ailelerine sabır versin dedim hep içimden izlerken..

otizm çocukları aslında çok farklıymış bunu da öğretti bize..
Filmde Temple Grandin’i canlandıran Claire Danes, ne kadar başarılı bir oyuncu olduğunu kanıtlıyor. İzlediğinizde, siz de aldığı Golden Globe’u sonuna kadar hak ettiğine karar vereceksiniz.
temple grandin vikipediden hayatını okuyabilirsiniz. ve mutlaka filmini izleyin.
lakabıda ''inek gibi düşünen kadın''
hayvanlaın dilinden anlayan bir melek bence...

 o bir otistik. 2 yaşında “Beyninde hasar var” dendi; 3 yaşında ona otizm teşhisi kondu. Doktoru Temple’ı otizm konusunda uzman eğitim veren bir okul yerine, konuşma terapisi veren yaşıtlarının gittiği bir yuvaya yönlendirdi. Temple 4 yaşında konuşmaya başladı. Ailesi sonra da onun “farklı” eğitim görmesini istemedi. Temple, onu hem hasta, hem de özel kılan özellikleri nedeniyle kendisiyle dalga geçen insanlarla okudu ortaokul ve liseyi. Yazlarını teyzesinin çiftliğinde geçiren Temple, büyükbaş hayvanlarla hep yakından ilgili oldu. Onun görsel zekâsı, farklı özellikleri ve hayvanlara ilgisini gören lisedeki fen bilgisi öğretmeni sayesinde yeteneklerinin üzerine gitti.
Teyzesinin çiftliğinde aşı yapılacak sığırları sakinleştirmek için “sıkıştırma makinesi kullanıldığını” gören Temple Grandin, 18 yaşında, otistikler için sakinleştirici, onları güvende hissettiren “sarılma makinesini”  etti. İnsanlarla zor da iletişim kursa psikoloji ve hayvan davranışları üzerine master ve doktora da yaptı. 80’lerde otizm hakkında konuşmalar yapmaya başladı. Otistik çocukların aileleri ilk kez “bu kadar içeriden bilgilere sahip oluyor”, çocuklarının neyi niye yaptığını anlamaya başlıyorlardı. Temple, diğer taraftan gelen sesti. 1995’te yayınlanan “Mars’taki Antropolog” adlı bir kitabı ve bu vesileyle onunla ilgilenen Time, People, Forbes gibi dergiler, New York Times gibi gazeteler sayesinde hikâyesi milyonlarca kişi tarafından öğrenildi

Temple Grandin tam bir mühendis, bilim adamı. Yaşamı boyunca sürekli bir şeyler icat ediyor. Bunlardan biri de sarılma makinesi . İnsanların ona sarılması çok fazla uyarıcı olduğu için buna dayanamıyormuş ya da sesler çok fazla uyarıcı olabiliyormuş, böyle durumlarda panik atak veya sinir krizi geçirebiliyormuş. Hayvanların bu tur durumlarda vücutlarının sıkıştırıldığı bir makineye konduğunu görmüş. Ayni sıkıştırma makinesine kendisi de girmiş ve çok sakinleştiğini gözlemlemiş orada. Ve benzer bir makine icat etmiş. Simdi bu makine çoğu otistik çocuk üzerinde kullanılıyormuş.
Kaynak:www.muratdincer.com

Hiç yorum yok: